İş Güvenliği Uzmanının Bağımsızlığı Meselesi
6331 Sayılı İşçi Sağlığı İş Güvenliği Kanunu yürürlüğe girdiğinden ve iş güvenliği uzmanları istihdam edilmeye başlandığından beri tartışılagelen bir konu var: "İş güvenliği uzmanı bağımsız olmalı, maaşını patrondan almamalı".Sanırım iş güvenliği uzmanları bağımsızlığını alana kadar bu konu hep tartışılacak.
Bakanlıktan gelip işyerlerini denetleyen iş müfettişlerinin bile denetim esnasında ne kadar etki altında kaldığını göz önüne alırsak, yetkisi olmayan ve maaşını patrondan alan bir uzmanın işveren etkisinde kalmaması hiç bir şekilde mümkün gözükmemektedir.Eminim ki bu durumu iş güvenliği uzmanlarından daha çok Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri biliyor.
Bu konu daha önce Bakanlık yetkililerine çeşitli platformlarda dile getirildi.İş güvenliğinin ele alındığı her platformda da en başta dile getirilen bir konu olmaya devam edecektir. İlerleyen senelerde iş güvenliğinde yol katedilmeye başladığı ve belli bir kültür oluşturulmaya başladığı zaman bu konu daha çok konuşulacaktır.
Mevzuatta yapılan son değişiklikte "iş güvenliği uzmanı görevini yerine getirdiği için işten çıkarılırsa, işveren en az 1 yıllık ücretini ödemek zorunda kalacak" denmektedir. Eğer ülkede gerçek anlamda bir iş güvenliği isteniyorsa, bu tür günü kurtarmalık mevzuatsal değişiklikler içine girilmemesi gerekiyor.Bu işin reçetesi belli "İş güvenliği uzmanı parası bağımsız bir havuzdan almalı".Bakanlık bunu nasıl sağlayabilir bunun araştırması içine girmeli.Sorunun başka çözümü yok.
2012 yılından bu yana iş güvenliği hizmeti alan ve çalışanlarında emniyet ayakkabısı dahi olmayan, verilmemiş işyerleri biliyorum.Kişisel koruyucuları bile verilmeyen bir işyerinin nasıl bir işyeri olduğunu aşağı yukarı tahmin edebiliyorsunuzdur.Diyelim ben buranın iş güvenliği uzmanıyım. Bu olumsuzlukları deftere yazdım, şifaen işverene söyledim ama gene bir sonuç alamadım.En sonunda baktım bir iyileştirme olmayacak firmayı bakanlığa şikayet ettim.Tabii şikayet ettiğim için işten atıldım.Bende işyerini mahkemeye verdim.Mahkeme süreci devam ederken başka bir işe girdim ki aslında "sabıkalı" olduğum için iş bulma sürecim ne kadar uzun süreceğini kestirebiliyorsunuzdur. Bulduğum bu işin de bir önceki işten bir farkı yok, aynı süreç bunun içinde oldu ve ondanda kovulduk. En iyi ihtimalle ben bu iki işyerinden de 1'er yıllık maaşım tutarında tazminat aldım.Peki ya sonrası?Peki mahkeme süreci devam ederken işsiz olan iş güvenliği uzmanı nasıl geçinecek?Yada daha doğru soruyu soralım;Bakanlığa bugüne kadar kaç tane işyeri şikayet edilmiş ve bunların akıbeti ne durumda?
Bakanlığın açıkladığına göre Türkiye'de "Tehlikeli ve Çok Tehlikeli" 680 bin işyeri varmış ve bunun 470 bin tanesinin iş güvenliği uzmanı bile yokmuş. Bunların şikayet edilmeye ihtiyacı var mı? Siz bakanlık olarak bir yaptırım gücüne sahip değil misiniz bu firmalara?
Karaman'daki maden faciasından sonra Faruk Çelik ne demişti? "Bu acı çekilecek gibi değil. Artık bir çözüm bulmalıyız.Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor. Sorumluluk hepimizde"
Hiç sordunuz mu kendinize; Bakanlık olarak onca yetkiye rağmen işyerlerine bir yaptırım uygulayamıyorsanız, bir ceza veremiyorsanız, iş güvenliği uzmanı ne yapsın, nasıl çıksın bu işin içinde? Devletten maaş alıyor olmanıza rağmen...
İşin özü; iş güvenliği uzmanları için bağımsız bir fon oluşturulmadığı sürece, maalesef bizi yasa boğan vahim sonuçlarla hep karşılaşacağız.
Bakanlıktan gelip işyerlerini denetleyen iş müfettişlerinin bile denetim esnasında ne kadar etki altında kaldığını göz önüne alırsak, yetkisi olmayan ve maaşını patrondan alan bir uzmanın işveren etkisinde kalmaması hiç bir şekilde mümkün gözükmemektedir.Eminim ki bu durumu iş güvenliği uzmanlarından daha çok Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri biliyor.
![]() |
Bu konu daha önce Bakanlık yetkililerine çeşitli platformlarda dile getirildi.İş güvenliğinin ele alındığı her platformda da en başta dile getirilen bir konu olmaya devam edecektir. İlerleyen senelerde iş güvenliğinde yol katedilmeye başladığı ve belli bir kültür oluşturulmaya başladığı zaman bu konu daha çok konuşulacaktır.
Mevzuatta yapılan son değişiklikte "iş güvenliği uzmanı görevini yerine getirdiği için işten çıkarılırsa, işveren en az 1 yıllık ücretini ödemek zorunda kalacak" denmektedir. Eğer ülkede gerçek anlamda bir iş güvenliği isteniyorsa, bu tür günü kurtarmalık mevzuatsal değişiklikler içine girilmemesi gerekiyor.Bu işin reçetesi belli "İş güvenliği uzmanı parası bağımsız bir havuzdan almalı".Bakanlık bunu nasıl sağlayabilir bunun araştırması içine girmeli.Sorunun başka çözümü yok.
2012 yılından bu yana iş güvenliği hizmeti alan ve çalışanlarında emniyet ayakkabısı dahi olmayan, verilmemiş işyerleri biliyorum.Kişisel koruyucuları bile verilmeyen bir işyerinin nasıl bir işyeri olduğunu aşağı yukarı tahmin edebiliyorsunuzdur.Diyelim ben buranın iş güvenliği uzmanıyım. Bu olumsuzlukları deftere yazdım, şifaen işverene söyledim ama gene bir sonuç alamadım.En sonunda baktım bir iyileştirme olmayacak firmayı bakanlığa şikayet ettim.Tabii şikayet ettiğim için işten atıldım.Bende işyerini mahkemeye verdim.Mahkeme süreci devam ederken başka bir işe girdim ki aslında "sabıkalı" olduğum için iş bulma sürecim ne kadar uzun süreceğini kestirebiliyorsunuzdur. Bulduğum bu işin de bir önceki işten bir farkı yok, aynı süreç bunun içinde oldu ve ondanda kovulduk. En iyi ihtimalle ben bu iki işyerinden de 1'er yıllık maaşım tutarında tazminat aldım.Peki ya sonrası?Peki mahkeme süreci devam ederken işsiz olan iş güvenliği uzmanı nasıl geçinecek?Yada daha doğru soruyu soralım;Bakanlığa bugüne kadar kaç tane işyeri şikayet edilmiş ve bunların akıbeti ne durumda?
Bakanlığın açıkladığına göre Türkiye'de "Tehlikeli ve Çok Tehlikeli" 680 bin işyeri varmış ve bunun 470 bin tanesinin iş güvenliği uzmanı bile yokmuş. Bunların şikayet edilmeye ihtiyacı var mı? Siz bakanlık olarak bir yaptırım gücüne sahip değil misiniz bu firmalara?
Karaman'daki maden faciasından sonra Faruk Çelik ne demişti? "Bu acı çekilecek gibi değil. Artık bir çözüm bulmalıyız.Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor. Sorumluluk hepimizde"
Hiç sordunuz mu kendinize; Bakanlık olarak onca yetkiye rağmen işyerlerine bir yaptırım uygulayamıyorsanız, bir ceza veremiyorsanız, iş güvenliği uzmanı ne yapsın, nasıl çıksın bu işin içinde? Devletten maaş alıyor olmanıza rağmen...
İşin özü; iş güvenliği uzmanları için bağımsız bir fon oluşturulmadığı sürece, maalesef bizi yasa boğan vahim sonuçlarla hep karşılaşacağız.
Yorumlar
Yorum Gönder