OSGB'ler Neden İş Güvenliğine Çare Değil

         İş güvenliği diye başlayan bir konuşmanın sağından, solundan bir şekilde OSGB terimi karışır. İş hayatının bir şekilde muhattap olduğu OSGB'lerin verdiği hizmetler, özellikle son dönemlerde sıklıkla tartışılmaya başlanmıştır.

         OSGB'lerden memnun olan var mı bilmiyorum, fakat benim tanıdığım işyerleri ve uzmanların sıklıkla OSGB'lerden dert yandığı bir gerçek.

        Şehirleşmede plansız ve altyapısız büyümenin  etkileri ilerleyen senelerde o şehre nasıl olumsuzluk olarak geri dönüyorsa, hiç bir altyapısı olmadan ve ciddi kriterlerden geçmeyen OSGB'lerin hayatımızdaki olumsuz dönüşü şimdiden hissedilmeye başlandı.

        OSGB gibi bir taşeron oluşuma karşı olmakla birlikte, hayatımıza giren bu firmaların,  en azından bakanlık tarafından ciddi anlamda zorlu kriterlere tabi tutulmalı. Kriterden kastım eğitim verilecek salonun yada sorumlu müdürün odasının metrekare büyüklüğü değil, daha çok "İş Güvenliği" kavramı yönünden kriterler.

        OSGB'lerin mevcut anlamdaki varlığı herhangi bir taşeron firmadan;  nitelik ve nicelik olarak maalesef  farkı  yok.Taşeron bir temizlik firması ile OSGB firmasının  arasında kaygı ve endişeleri aynı.Her ikisi de hizmet verilecek firmaya nasıl daha yüksek fiyat veririz ve nasıl daha ucuz iş gücü sağlarıza odaklanmış vaziyetteler.

         Olaya uzman memnuniyetsizliği tarafından bakalım.Taşeron temizlik firması hizmet verdiği firmadan 2 alır, 1'ini istihdam ettiği personele verir, 1'ini ise kendisine alır. OSGB'lerde bu durum çok daha uçuk olabiliyor. OSGB'lerin firmalara verdiği teklif fiyatları, ortalama 500 TL+KDV'dir. 20 firmaya bakan bir uzman OSGB'ye ortalama 10.000TL+KDV kazandırır.Bu arkadaşların aldığı maaş 2000-2500 TL (Sigortası asgari ücretin biraz üstü yatar ve geri kalan ücret elden verilir). Aynı maaşa 50-60 firmaya bakan uzman arkadaşlar olduğunu biliyorum.Uzman arkadaşların aldığı risk, sorumlu olduğu firma sayısı ile maaşını karşılaştırınca uzmanda bir mutsuzluk, memnuniyetsizlik daha ağır basmakta.

        Uzmandaki bu mutsuzluk haliyle işine yansıyor ve kısa bir süre sonra işten ayrılıyor.Onun  ayrılması ile hizmet verilen firmaya yeni bir uzman götürülür ve tanıştırılır.Bu değişiklikler hizmet alan firmalarda her zaman memnuniyetsizlik yaratmıştır. 3-5 ayda tam alıştıkları uzman bir anda değişir, yenisine alışma devri başlar.Aynı yerleri aynı kişilerini tekrar tanıştırma, uzmanlar arasındaki farklar da eklenince işler iyice amacından sapmaya başlar.Sırf bu nedenden dolayı firmalar OSGB'lerden memnun değiller.    

         OSGB'lerin bir diğer handikapı şudur;Bir firma ile anlaşıyorsunuz fakat sizin anlaştığınız firmaya siz değil, sizin istihdam ettiğiniz kişi çalışacaktır.Belki uzman aynı kişiyle görüşse, işvereni beğenmeyecek, yada onun iş güvenliğinden ziyade sadece uzmanın belgesinin kullanmak istediğini bu yüzden firma ile anlaşma yoluna gitmeyecek. Aynı şekilde işveren uzmanı beğenmeyebilir.Hal böyle olunca OSGB uzmanı, gönderildiği firmaların büyük çoğunluğunu beğenmez. Bu durum OSGB bünyesinde bulunan uzmanların sık işyeri değiştirme nedeni olmuştur.    

     
        OSGB'lerin iş güvenliğine çare olamamasının bir diğer nedeni de;  Çalışanlarınız kendi alanında ne kadar uzman, ne kadar yetkili, ne kadar bilgili olursa olsun, eğer farklı bakış açılarıyla donatamıyorsanız, yani eğitimler almasını sağlamıyorsanız o çalışanların kendilerini geliştirme şansı olmayacak, gittikçe geriliyeceklerdir.Bugüne kadar hiç bir OSGB'nin uzmanlarını eğitime gönderdiği, kendilerini geliştirmeye ön ayak oldukları, onlara bu anlamda önderlik ettiğine şahit olmadım.Buda OSGB'nin amacının iş güvenliği olmadığı, ortadaki pastadan pay almak istemelerinden öteye gitmediğini gösterir.

         Bu  haliyle OSGB'lerin sadece kar amacı güden kuruluşlar olduğu anlaşılmaktadır.Bu yönüyle iş güvenliğine herhangi bir katkı vermesi beklenemez. Hatta iş güvenliğinden beklenen değere olan güveni zedeler.